فضل
من جهز غازيا
40- Mücahidi Techizatlandırmanın
Fazileti
أنبأ سليمان
بن داود
والحارث بن
مسكين قراءة عليه
وأنا أسمع عن
بن وهب قال
أخبرني عمرو
بن الحارث عن
بكير بن الأشج
عن بسر بن
سعيد عن زيد
بن خالد عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال من
جهز غازيا في
سبيل الله فقد
غزا ومن خلفه في
أهله بخير فقد
غزا
[-: 4374 :-] Zeyd b.
Halid, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Allah yolunda cihad'a
katılan bir mücahidin techizatını temin eden, bizzat kendisi savaş yapmış gibi
sevap kazanır. Yine, savaşa çıkan bir mücahidin çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını
karşılayan, savaş yapmış gibi sevap kazanır" buyurduğunu nakleder.
Mücteba: 6/46; Tuhfe:
3747
Diğer tahric: Buhari
(2843), Müslim 1895 (135, 136), Ebu Davud (2509), Tirmizi (1628, 1631), Ahmed,
Müsned(17056), İbn Hibban (4631).
أنبأ محمد بن
المثنى عن عبد
الرحمن بن
مهدي قال
حدثنا حرب بن
شداد عن يحيى
عن أبي سلمة
هو بن عبد
الرحمن عن بسر
بن سعيد عن
زيد بن خالد
الجهني قال
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم من جهز
غازيا في سبيل
الله فقد غزا
ومن خلف غازيا
في أهله بخير
فقد غزا
[-: 4375 :-] Zeyd b.
Halid el-Cühenl'nin bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Allah yolunda
cihad'a katılan bir mücahidin techizatını temin eden bizzat kendisi savaş
yapmış gibi sevap kazanır, Yine, savaşa çıkan bir mücahidin çoluk çocuğunun
ihtiyaçlarını karşılayan, savaş yapmış gibi sevap kazanır" buyurdu.
Mücteba: 6/46; Tuhfe:
3747
أنبأ إسحاق
بن إبراهيم
قال أنبأ عبد
الله بن إدريس
قال سمعت حصين
بن عبد الرحمن
يحدث عن عمرو
بن جاوان عن
الأحنف بن قيس
قال خرجنا
حجاجا فقدمنا
المدينة ونحن
نريد الحج
فبينا نحن في
منازلنا نضع
رحالنا إذ
أتانا آت فقال
إن الناس قد
اجتمعوا في المسجد
وفزعوا قال
فانطلقنا
فإذا أناس
مجتمعون على
نفر في وسط
المسجد وإذا
علي وطلحة
والزبير وسعد
بن أبي وقاص
فإنا لكذلك إذ
جاء عثمان
وعليه ملاءة
صفراء قد قنع
بها رأسه فقال
أهاهنا علي
أهاهنا
الزبير
أهاهنا سعد
قالوا نعم قال
فإني أنشدكم
بالله الذي لا
إله إلا هو أتعلمون
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم قال من
يبتاع مربد
بني فلان غفر
الله له
فابتعته بعشرين
ألفا أو بخمسة
وعشرين ألفا
فأتيت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فأخبرته فقال
اجعله في
مسجدنا وأجره
لك قالوا
اللهم نعم قال
أنشدكم بالله
الذي لا إله
إلا هو
أتعلمون أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قال
من يبتاع بئر
رومة غفر الله
له فابتعتها
بكذا وكذا
فأتيت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقلت قد ابتعتها
بكذا وكذا قال
اجعلها سقاية
للمسلمين
وأجرها لك
قالوا اللهم
نعم قال
أنشدكم بالله
الذي لا إله
إلا هو
أتعلمون أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم نظر في
وجوه القوم
فقال من جهز
هؤلاء غفر
الله له يعني
جيش العسرة
فجهزتهم حتى
لم يفقدوا
عقالا ولا
خطاما قالوا
اللهم نعم قال
اللهم اشهد
اللهم اشهد
[-: 4376 :-] Ahnef b.
Kays anlatıyor: Hac için yola çıkıp Medine'ye geldik. Niyetimiz sadece hac
yapmaktı. Konakladığımız yerde yüklerimizi indirirken yanımıza bir kişi gelip:
"Halk mescitte toplanmış ve büyük bir heyecan var" deyince biz de
doğru mescide gittik ve halkın, aralarında Hz. Ali, Zübeyr, Talha ve Sa'd b.
Ebi Vakkas'ın bulunduğu grubun etrafında toplandığını gördük. Biz bu durumda
iken Hz. Osman üzerinde başını örttüğü sarı bir örtüyle çıkıp gelerek:
"Talha burada mı?
Zübeyr burada mı? Sa'd burada mı?" diye sordu. Oradakiler:
"Evet"
karşılığını verince, Hz. Osman dedi ki: "Kendisinden başka ilah olmayan
Allah adına soruyorum, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in :
"Kim falan
oğullarımn hurma kurutma yerini satın alırsa, Allah onu bağışlar"
buyurunca, benim orayı yirmi bin veya yirmi beş bin'e aldığımı, Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelip durumu anlattığımda: «Onun mescid'e
katarsan, sevabını görürsün» buyurduğunu bilmiyor musunuz?" Oradakiler:
"Valiahi
biliyoruz" karşılığını verince, Hz. Osman sözlerine şöyle devam etti:
"Kendisinden başka ilah olmayan Allah adına soruyorum! Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem):
«Kim Rume kuyusunu satın
alıp Müslümanlara vakfederse, Allah onu bağışlar» buyurmuştu. Ben de o kuyuyu
şu kadar bu kadar fiyata satın aldım. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'e gelip: "Kuyuyu şu kadar fiyata satın aldım" dediğimde, Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem) :
«Onu Müslümanların su ihtiyaçları
için vakfet karşılığını görürsün» buyurmuştu. Bunu da biliyor musunuz?"
Oradakiler: "Valiahi biliyoruz" karşılığını verince, Hz. Osman
sözlerine şöyle devam etti: "Kendisinden başka ilah olmayan Allah adına
soruyorum. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in sahabenin ileri
gelenlerine: «Kim şu orduyu techiz ederse, Allah onu affeder» buyurduğunu,
benim de «Ceyş'ul-Usre» ordusunu yular ve iplerine varıncaya kadar donattığımı
bilmiyor musunuz?" Oradakiler yine: "Valiahi biliyoruz"
karşılığını verince Hz. Osman da: "Allahım şahid ol, Allahım şahid ol,
Allahım şahid ol!" dedi.
Mücteba: 6/46, 234;
Tuhfe: 9781
6401'de tekrar
gelecek. Tahrici için 6402'ye bakın.